ASKON Genel Başkanı Mustafa KOCA yaptığı basın açıklamasında Brexit gelişmesini değerlendirdi: Brexit AB için sonun başlangıcı ifadesini kullanan KOCA muhtemel Türkiye etkilerini yorumladı.
“İngilizler yaptıkları referandumla özellikle yaşlıların verdikleri oylar sonucunda AB’den ayrılma kararına varmış oldular. İlk reaksiyonlar ve piyasaların hızla değişim yaşamasının ardından gelecek olanları düşünüyoruz.
En kritik gelişme AB ile ilgili olacaktır. Öyle anlaşılıyor ki artık AB ideali yaşatılamayacaktır. Ancak bunun en önemli gerekçesinin göçmen konusu olması ve özellikle Türkiye’nin kampanya sırasında merkeze oturması çok önemli sosyo-politik bir analizi hak etmektedir.
Yeryüzünde sömürmedik yer bırakmayıp sonra kendine korumalı bir sınır çizip orada sözüm ona demokrasi ve hukuk üstünlüğü söylemleriyle rahat bir hayat sürmeye çalışmak tabiatın doğal adalet yasalarına aykırı bir durumdur.
Bunun bir şekilde sürdürülemezliğinin ortaya çıkması gerekiyordu. Böyle bir başlangıç oldu. Çok büyük ihtimalle arkası gelecektir.
İngiltere’de özellikle yaşlı nüfusun böyle bir sonuçta etkili olması, onların zihninde hala güneş batmayan imparatorluk hayallerinin olduğunu işaretliyor. Ancak devir değişti. Eski sömürge zamanlarına artık dönülemez.
İngiltere, AB zerinden kendisine gelen yükler konusunda kendisinin çok fedakarlık yaptığını düşündü. AB’nin kendisine sağladığı yüksek potansiyeli önemsemedi. Şimdi her haliyle kendi göbeğini kendisi kesecek.
Türkiye’nin kampanyanın merkezine yerleşmiş olması, derin Avrupa’nın tarihsel endişelerinin su yüzüne çıkması anlamına gelmektedir. Bu durum bizim de tekrar kendimizi gözden geçirmemiz ve boş hayallerin peşinden koşmamamız gerektiğini bize gösterdi.
İngiltere ile yaptığımız ticaretin etkileneceğini düşünmüyoruz. Ticaret karşılıklı menfaatler meselesidir. Bunun AB ile çok ciddi bir ilişkisi bulunmamaktadır. Bu açıdan tedirginliğe gerek olduğunu düşünmüyoruz.”
KOCA: “Daha sıkı ABD-İngiltere işbirliği, dünya için daha iyi sonuçlar üretmez”
“AB için gerçek anlamda bir dağılma anlamına gelecekse, dünya bir kez daha tek kutup sendromunun sancılarına hazır olacaktır. Rusya’ya yapılan AB baskısı da bu gelişme ile sarsılma emareleri ortaya çıkarabilir. ABD, İngiltere ittifakının daha etkin bir şekilde devreye girmesi, dünya için daha iyi bir gelecek oluşturur demek maalesef mümkün değildir.
Sanki üçüncü dünya harbi olmadan dünyanın yeniden şekillenmesi söz konusu olacak gibi gözüküyor. Kedi ayaklarımız üzerinde durmaya çabaladığımız şu günlerin bizim için de iyi sonuçlar üretmesi muhtemeldir.”
